10. Uykusuzluk
Herşeyin uyumaya ihtiyacı vardır. Hatırlar mısınız bir aralar bir yarışma vardı; elini arabaya koyardın, en son çeken arabayı kazanırdı. Yaklaşık 3 gün falan sürdüğü olurdu ve artık insanlar sonlara doğru ciddi şekilde saçmalamaya başlarlardı. Dünya uykusuz kalma rekoru 11 gün ile Randy Garner’e ait. 4. günün sonunda halüsinasyon görmeye başlamış acaba 11. günde neler yapıyordu? Neyse sonuç olarak yüksek beyin fonksiyonu kullanan tüm yaratıkların uyumaya ihtiyaçları vardır. Aksi halde ölürler, tabi yunuslar hariç. Yunuslar, uykuyu kandırmanın bir yolunu bulmuşlar, nasıl mı? Bu inanılmaz su yaratıkları belli bir zaman için beyinlerinin yarısını kapatabiliyorlar. Bilim adamları yaptıkları testlerde 5 günlük hiç bir uyku uyumayan yunusun reflekslerinde hiç bir kayıp olmadığını ayrıca kan değerlerini ölçtüklerinde de uykudan mahrum kalma değerlerinin sıfır çıktığını tespit etmişler.
9. Görme Yetisi
Herkes yunusların sonar özeliğini zaten biliyordur. Bilmeyenler için bir ses dalgası ile etrafında olan herşeyi anlama özeliğidir. Bu tarz özeliği olan yaratıkların genelde diğer duyuları gelişmez, mesela yarasalarda olduğu gibi. Yunuslar denince tabi bu geçerli olmuyor. İlk olarak yunusların kafasının iki yanında da gözleri vardır. Bu onlara 300 derecelik bir açıyla panaromik bir görüş açısı sağlar. Kısaca arkalarını bile görebilir ve aynı zamanda iki gözü de birbirinden bağımsız olarak oynayabilir. Ayrıca gözlerinde retinanın arkasında yansıtıcı bir katman bulunur bu da onların karanlık ortamlarda da çok iyi görmelerini sağlar. Yunuslar sadece suyun içinde değil dışında da bu görüş özeliklerine sahiptirler.
8. Derileri
Yunusların eşsiz derileri onlara bir çok avantaj sağlar. Sanmayın ki öyle kalın bir derileri var da onları koruyor. Derileri bizimkinden daha sert değildir. Zaten Japonya’da yunusları yiyorlar. Evet yanlış duymadınız, onlar Japonya’da bir öğün. Eğer bir yunus severseniz The Cove belgeselini izlemenizi tasiye ederim, orada detaylı bir şekilde bu konu anlatılıyor. Neyse dediğimiz gibi derileri öyle çokta kalın değildir. Derilerini faklı kılan özelikse yenilenme hızıdır. Vücutlarındaki tüm deriler 2 saatte bir yenilenir. Mübarek Wolverine gibiler. Bu hızlı yenilenme yunusların pürüzsüz, ipeksi ve hidrodinamik olmalarını sağlar.
7. Soluk Alma
Yunuslar aslında çok iyi yüzücülerdir. Nefeslerini tam tamına 12 dakika tutabilirler ve yaklaşık 550 metreye dalabilirler. Bunu yapabilmelerinin en büyük nedeni; akciğerlerinin bize göre daha büyük ve çok daha efektif kullanabiliyor olmalarıdır. Yunus bir nefeste aldığı havanın %80’ini kullanabiliyorken, biz insanlar ise sadece %17’sini kullanabiliyoruz. Yunusların kanı ve kasları daha fazla oksijen saklayabilir ve taşıyabilirler. Bunun nedeni de daha fazla al yuvarlarının olması.
6. İyileşme
Yunusların iyileşme kapasitelerini insanlarla karşılaştırdığımız zaman yunuslar gerçekten de dünya dışı varlıklar gibi kalıyorlar. Basket topu büyüklüğünde yaralardan iyileşebilen, hatta bu iyileşmeyi sadece bir kaç haftada gerçekleştirebilen insan üstü bir varlıktır. Bu yaraları iyileştirme tabiri biraz onlar için zayıf bir söylem olacaktır. Aslında kopan parçalarını iyileştirmek yerine yeniden üretmektedirler.
5. Acı Hissi
Bildiğiniz üzere okyanusların en büyük kuralı eğer yaralandıysan zamanın daralmış demektir. Çünkü yırtıcı balıkların hepsi, daha zayıf oldukları için yaralı hayvanları avlarlar. Şimdi beklentiniz herhalde yunuslar acı hissi duymadıkları için bu zayıflıkları ortaya çıkmaz diyeceğimi zannediyorsunuz. Hayır, yunuslar en az bizim kadar hassasdırlar. Onları bu konuda eşsiz kılan özelikleri ise natural bir morfin kuvettinde ağrı kesici vücudun yaratabiliyor olması ve aynı zamanda bir bağımlılığının da olmaması. Bu sayede yunuslar yaralandıklarında bile bu zayıflıklarını göstermezler ve bu da onların başka yırtıcı balıklara yem olmamalarını sağlar.
4. Suda itiş kuvetti
Evet daha öncede bahsetiğimiz üzere yunuslar çok iyi yüzücülerdir ve aynı zamanda çok hızlı yüzebilen bir hayvandır. Bunun nedeni ise yunus kaslarının ürettiği kuvvettir. Bir olimpik yüzücü 70 gücünde itiş kuvveti yaratabilirken, yunuslar ise 400 itiş kuvveti yaratabilirler. Bu da yaklaşık bir insanın 5 katına denk gelmektedir. Bir insan ancak enerjsinin %4 kadarını suda ileri bir harekete çevirebilirken yunuslar enerjilerinin %80’ini ileri bir harekete çevirebiliyorlar. Bu da onları inanılmaz birer yüzücü yapmaktadır.
3. Enfeksiyon
Yunuslar bakteri kaplı okyanuslarda açık yaralarla enfeksiyon kapmadan yüzebilirler. İnsaları bir köpekbalığı ısırdığında eğer hastaneye kaldırılıp tedavi edilmezlerse birkaç gün içerisinde enfeksiyondan ölürler. Yunuslar ise köpekbalığı ısırığıyla yaşarlar ve hiç enfeksiyon kapmazlar. Bu olay gerçekten de doğa üstüdür çünkü yunusların bağışıklık sistemi insanlara çok benzer. Peki yunuslar bunu nasıl yapabiliyorlar? Aslında bunun cevabını tam anlamıyla bilen yok. Bu da işe biraz daha gizem katıyor.
2. Manyetik Duyu
Haberlerde veya belgesellerde birçok balina ve yunusların sahillere vurduğunu veya yanlışlıkla karaya oturduklarını görmüşsünüzdür. Bazıları bu durum için kirlilik, hastalık veya askeri denemeler gibi teoriler üretmişti. Ama yapılan hiçbir otopsi bu konuda bize ışık tutamamıştır veya bu teorileri destekleyememiştir. Şimdilerde ise bazı araştırmacılar bunun sebebinin güneş olduğundan şüphelenmektedirler. Yunusların ve balinaların beyinlerinde manyetik kristaller vardır. Bunlar sayesinde dünyanın manyetik alanlarını hissedebilirler. Beyinlerinin içine kazınmış GPS sistemi sayesinde okyanuslarda korkusuzca gezebilirler ve yönlerini bulabilirler. Bir grup araştırmacı Amerika’nın doğu kıyısında bazı kayaların dünyanın manyetik alan etkisini azalttıklarını keşfettiler. Bu durum da yunusların ve balinaların kıyıya yaklaştıklarını fark etmemelerini sağlıyor olabilir. Başka bir ipucu da bize güneşin yaydığı radyasyonun artmasından dolayı manyetik hisli hayvanların etkilendiğini göstermektedir.
1. Elektrik Algılayıcı
Yunusun sonar özelliği yani objeleri uzaktan belli bir ses dalgası sayesinde algılayabilmek, gerçekten olağanüstü bir özellik. Yukarıda saydığımız birçok özelliğin dışında doğa bu inanılmaz su yaratığına bir özellik daha bahşetmiş o da elektrik algılama özelliği. Yunuslar tüm yaşayan canlıların vücutlarından dışarı verdiği ufacık elektrik akımlarını algılayabilirler. Sonar özelliği uzaktaki objeleri bulmak için çok önemli bir özelliktir fakat yakınına geldiğinde ise fazla işlevi kalmaz. Elektrik algılama özelliği yunuslara yakınlarındaki, kumun altına saklanmış olan, kayanın arkasına gizlenmiş olan her türlü canlıyı hissedebilmelerini sağlar bu da balık avlamak için yiyecek bulmak için çok önemli bir özelliktir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder