Felsefe sözcüğü köken olarak
Yunanca φιλοσοφία
seviyorum, peşinden koşuyorum,
arıyorum anlamına gelen "phileo" ve
bilgi, bilgelik anlamına gelen
"sophia" sözcüklerinden türeyen terimin işaret ettiği entelektüel faaliyet ve
disiplin. "phileo"=sevgi "sophia"=bilgi veya bilmek kelimelerinden türemiştir.
Philosophia=bilgelik arayışı, bilgiyi sevmek, bilgi severlik, araştırmak ve
peşinde koşmak anlamlarına gelmektedir.
Filozof da
bilgeliğe ulaşmaya çalışan
kişidir.
Buna göre, felsefe
Yunanlar için, ‘bilgelik sevgisi’ ya da ‘hikmet arayışı’
anlamına gelmiştir. Başlangıçtaki bu özgün anlama göre, her türden bilimsel
araştırmacıya "filozof" adı verilmiştir.
Felsefe;
varlık,
bilgi,
gerçek,
adalet,
güzellik,
doğruluk,
akıl ve
dil gibi konularla ilgili genel ve temel sorunlara ilişkin
yapılan çalışmalardır.
[1][2] Felsefe
düşünce sanatı olarak da
bilinir.
Filozof, yeni (farklı) sonuçlara varan ve bu sonuçları ifade etmek için yeni
tanımlar ve yeni bilgi üreten kişidir. Filozoflar hayata yeni sözler, cümleler
ve bilgiler koyarak insan yaşamında önemli bir yer edinmişlerdir. Öğüt verici
bilgileri ile insanların hayatlarında daha kolay bir yaşam için uğraş
vermişlerdir.
Felsefenin
konuları
Filozoflar genellikle
varoluş
veya
varlık,
ahlak veya iyilik,
bilgi,
gerçek ve
güzellik konularıyla ilgilenmişlerdir. Felsefe
tarihine göre birçok filozof dinî inançlara veya bilime de eğilmiştir.
Filozoflar genellikle bilimin dışında kalan bu kavramlarla ilgili kritik sorular
sorarlar. Felsefe nedir sorusunun cevabının aranması da bir felsefi uğraştır.
Filozoflar genellikle şu soruların cevaplarını ararlar:
- Gerçek nedir? Bir ifadeyi nasıl veya niye doğru veya yanlış olarak
tanımlarız? Nasıl karar veririz?
- Bilgi mümkün müdür? Bildiğimizi nasıl biliriz? Doğru bilginin kökeni ve
sınırları?
- Ahlaken doğru veya yanlış hareketler (veya değerler, veya kurumlar) arasında
bir fark var mıdır? Hangi hareketler doğrudur, hangileri yanlıştır? Değerler
mutlak mı, izafi midir? Yani nasıl yaşamak gerekir? Ahlakın kaynağı nedir?
- Gerçeklik nedir ve neler gerçek olarak nitelendirilebilir? Gerçek olan
şeylerin doğası nedir? * Bazı şeyler algımızdan bağımsız olarak var olabilir mi?
Zaman ve mekânın doğası nedir? Düşünme ve düşüncenin doğası nedir? Birey olmak
ne demektir?
- Güzel nedir? Güzel şeylerin farkı nedir? Sanat nedir? ("L.N. Tolstoy - Sanat Nedir?" adlı
kitap)
- Estetik izafi midir? Belirli sınırları var mıdır?
- Din kavramının kökeni nedir? Tanrı insanların korkularından kaynaklanan bir
varsayım mıdır? Tanrı var mıdır?
- Varlık, zaman ve mekân arasında ne tür bir bağ vardır? Esasen bu kavramlar
arasında herhangi bir bağ var mıdır?
Antik Yunan felsefesinde, yukarıdaki sorulardan ilk beşi sırasıyla, analitik
veya
mantıksal,
epistemoloji,
etik,
metafizik ve
estetik olarak adlandırılırdı. Bunların dışında da
konular vardı ve bu tanımlamaları ilk kez kullanan
Aristoteles aynı zamanda
politika, modern
fizik,
jeoloji,
biyoloji,
meteoroloji ve
astronomiyi de felsefenin konuları arasına
almıştır.
Galileo'ya
göre ise bilimler ve sanatların genel adı felsefedir. Yunanlar
Sokrates'in etkisiyle bir
analiz geleneği geliştirmişler ve konuyu
daha iyi anlamak için parçalarına ayırmışlardır. Bu yöntem günümüzde bilimde ve
sanatta kullanılmaktadır.
Diğer gelenekler bu tip tanımlar kullanmamış veya aynı temaları ön plana
çıkartmamıştır.
Hint
felsefesi Batı
felsefesi ile benzerlikler taşısa da, binlerce yıldır felsefe ile ilgilenmiş
olsalar da
Japonca,
Korece ve
Çincede
felsefe kelimesi
19. yüzyıla kadar var
olmamıştır. Özellikle Çinli filozofların Yunanlara göre farklı bir
sınıflandırması vardı. Tanımlamaları da genel özelliklere değil çoğunlukla
metaforikti ve aynı anda birkaç konuya ilintiliydi.
[3] Ancak Batı felsefesinde de
konular arasında kesin sınırlar yoktur ve
19. yüzyıla kadar Batı filozoflarının
çalışmalarında konusal bir ayrım yapılmamıştır. Örnek olarak, Aristoteles'in
çalışmalarının kendi başına bir anlamı yoktu.
Peripatetikçilerin
yaptığı da, Aristoteles'in çalışmaları ve konuları arasında bağlantılar kurup,
genel yargılara ulaşmaktı. Gerçek felsefe
Rönesans sonrası Alman İdealizmi sonrasında doruk
noktasına ulaşmıştır.
Amaçları
Felsefi düşünce insanın evreni içinde kendi varlığını merak etmesiyle ve bu
konuda sorular sormasıyla başlar. Felsefe için merak etmek ve soru sormak
yeterli değildir. Sorulara sistemli bir açıklama getirmek de önemlidir. Aynı
zamanda getirilecek olan açıklamanın sistemli veya sistemsiz olması gerektiği de
felsefenin bir sorusudur. Felsefi düşünüş sıradan düşünüşten tamamen farklıdır.
Onun ayırt edici özelliği
kavramsal
ve/veya
soyut olma
çabasıdır. Felsefi düşüncenin
yöntemleri insana hemen her konuda akıl
yürütebilmesi için gerekli temelleri sağlar. Felsefe eleştirel bir düşünüş
biçimidir. Felsefi düşünce önceden kazanılmış bilgiler üzerine bir düşüncedir.
Temel yöntemdir. Bunun üzerine sorgulama ve açıklama inşa edilir.
Felsefe diğer disiplinlerden sorgulama yöntemiyle ayrılır. Filozoflar;
ilginç, harika veya şaşırtıcı buldukları bir konudaki şüpheleriyle ilgili
anlaşılır örnekler verebilmek için, genellikle sorularını problemler veya
bilmeceler olarak çerçevelendirirler. Bu sorular genellikle bir inanca ait
varsayımlarla veya insanların karar vermek için kullandıkları yöntemlerle
ilgilidir.
Filozoflar problemleri mantıksal bir şekilde ortaya koyarlar. Tarihsel olarak
geleneksel
mantığın kıyaslarını,
Frege ve
Russell'dan itibaren
de
sembolik
mantık kullanır ve daha sonra kritik okuma ve fikir yürütmelerle bir sonuca
doğru ilerlerler. Sokrat gibi, tartışmayla veya diğerlerinin ileri sürdükleri
fikirlere cevap vererek ya da dikkatli kişisel düşünmeyle cevap ararlar.
Filozoflar bu yöntemlerin birbirine göre üstünlüklerini tartışagelmişler,
örneğin felsefi "çözümlerin" nesnel, kesin yani gerçeklik hakkında bilgi veren
mi; yoksa konuştuğumuz dilin mantığına açıklık kazandıran veya hatta kişisel
terapi mi olduğunu sorgulamışlardır.
Dil filozofun en önemli aracıdır.
Analitik felsefede felsefi yöntemle ilgili
tartışmalar felsefe ve dille ilgiliydi.
Kıta felsefesinde de benzer kaygılar
vardır.
Meta-felsefe, yani
felsefenin felsefesi, felsefi problemlerin, felsefi çözümlerin ve problemden
çözüme gidişteki yöntemlerin doğasını araştırır. Bu tartışmalar aynı zamanda dil
ve yorum üzerine yapılan tartışmalarla da ilgilidir. Yani felsefe düşünce ve
mantık bilimi olup her şey hakkında birçok şey bilme sanatıdır.
Felsefe
gelenekler
Birçok toplum felsefi sorunları araştırmış ve bir felsefe geleneği
yaratmıştır. Avrupa-Amerikan akademik çevrelerinde "felsefe" terimi genellikle
sadece Batı Avrupa medeniyetinin oluşturduğu felsefe geleneği olan
Batı
Felsefesi yerine kullanılır. Bunun coğrafi olarak karşısında yer alan
Doğu
Felsefesi çok farklı bir yapıya sahiptir.
Doğu ve Orta Doğu felsefe gelenekleri Batı filozoflarını etkilemiştir. Rus,
Yahudi, İslam ve yakın zamanda Latin Amerika felsefe gelenekleri Batı
felsefesine katkı sağlamış ve ondan ayrı olarak varlıklarını sürdürmüştür.
Uygulamalı
Felsefe
Felsefe çalışmaları toplumun temelleri üzerinde etkili olmuştur. Felsefe,
eleştirel düşünceyi ortaya çıkaran bir etkinlik olarak fikir temelli
gelişmelerin odağında yer almıştır.
[4] Tüm bilimlerin anası olmak, felsefeye
yakıştırılan genel bir uygulama sıfatıdır.
[5][6][7] Felsefi çalışmaların uygulandığı alanların
başında
etik ve
politik felsefe gelir.
Konfüçyüs,
Sun Tzu,
İbn Haldun,
İbn Rüşd,
Machiavelli,
Leibniz,
John Locke,
Rousseau,
Adam Smith,
Marx,
Mill,
Gandhi gibi
politika ve
ekonomi filozoflarınca topluma uygulanan eserler
verilmiştir. Felsefe çalışmaları devlet ve hükûmet hareketlerini, bunların
yargılamasını içeren, düzenleyen eserler olmuştur.
[8] Eğitim felsefesinde
John Dewey,
Rousseau,
Piaget gibi filozoflar modern temelleri
oluşturmuşlardır.
Carl von Clausewitz politik savaş
felsefesinde eserler vermiş, kamu yönetimini etkilemiştir.
Mantık:
matematik,
dil bilimi,
psikoloji,
bilgisayar mühendisliği gibi
alanlarda anahtar roldedir.
[9][10] Teknolojik gelişmenin önemli bir
unsurudur.
[11] Epistemoloji: bilginin niteliklerini
anlamada yardımcı olur. Bu özelliğiyle felsefe;
hukuk,
ekonomi,
iletişim gibi alanlarda
çığır açan bir etkinliktir.
Bilim felsefesi de bilginin sorgulanmasını
sağlayarak bilimin en büyük ve öncelikli özelliğine katkıda bulunur.
Estetik: müzik, edebiyat gibi sanat
alanlarındaki tartışmaları değerlendirir. Hayatın artistik boyutlarını yorumlar.
Bir zamanlar felsefe adı altında yürütülen çabalar bugün başlı başına ihtisas
alanı olmuştur. Rönesans'ın bitimine kadar bilim adamlarına
doğa
filozofu denmiştir.
[12][13] Felsefeden bilimleri, özellikle sosyal
bilimleri, doğuran bir bilimlerin bilimi olarak bahsedilmiştir.
[14][15]
Meslek olarak
felsefe
Antik
çağda filozofların halka danışmanlık yaptığı bilinmektedir.
İnsanlar filozoflara sorular sorar, tavsiyeler alırdı. Bunun karşılığında da
ödeme yapardı.
[16] Filozoflar sadece felsefe konusunda değil,
hayatı ilgilendiren birçok konuda bilgiliydi.
Rönesans'a kadar
bilim adamı,
danışmanlık,
bilgelik gibi unvanlar "filozof"
olmakla eş değerdi. Bilim insanı yerine doğa filozofu tabiri
kullanılmaktaydı.
[17] Filozofluk bir meslek olmaktan ziyade bir
yaşam biçimi olarak algılanmıştır. Örneğin filozof
Sokrates taş işçisiydi. Emeklilik hayatında felsefi
yaşam tarzını tercih etmişti.
Platon
aile mülklerinden geçiniyordu. Aynı zamanda hocalık yapıyordu.
Aristoteles Büyük
İskender de dâhil birçok kişiye hocalık yapmıştı.
[18] Zamanla filozoflar
eserleriyle de gelir sağladılar. Çoğu filozof sadece felsefe ile meşgul
değildir.
Yazarlık,
öğretmenlik,
gazetecilik,
doktorluk,
tarihçilik, devlet adamlığı
belli başlı uğraşlarıdır.
[19] Bugün filozoflar yazın eserleri ve
eğitimcilikle ön plandadır. Felsefe bölümü mezunu kişiler de genelde öğretmen,
yazar, gazeteci, editör, danışman, aktivist gibi mesleklere yönelmektedir.
Felsefenin]
Felsefe
akımları
-
Kelimenin diğer kullanımları
Bir bilim dalı veya bir bilim disiplini olmamasına rağmen "düşün" ve "bilim"
sözcüklerinin birleştirilmesiyle Türkçeleştirilmeye çalışılmış olan "felsefe"
sözcüğünün birinci anlamı dışındaki anlamlarıyla ilgili olarak aşağıdakiler
gösterilebilir:
- Bir filozofun, bir felsefe okulunun, bir çağın öğretisi anlamında da
kullanılır. Ör: Aristo felsefesi
- Bir bilimin veya bilgi alanının temelini oluşturan ilkeler bütünü anlamında
kullanılır. Ör: Matematik felsefesi
- Bir trajediye felsefi yaklaşmak, duygusal reaksiyonlar yerine,
entelektüel bir mesafeden bakmak anlamına gelebilir. Bu tanım Sokrates'le ilgili bir örnekten kaynaklanmaktadır.
Sokrat baldıran zehrini içmeden
önce sakin bir şekilde takipçileriyle ruhun doğasını tartışmıştır.
- Halk arasındaki kullanımıyla edinilmiş bilgi veya bir insanın hayat
görüşü veya bir şeye erişmenin arkasındaki yöntem veya prensipler olarak da
kullanılmaktadır. Buna aynı zamanda dünya görüşü de
denilir.
- Bir konuda soyut
düşünmek anlamına gelir. Ör: "Uzun felsefelerden sonra Mediha'yı benden çok
sevdiğini anlatıyor." H.E. Adıvar[20]
Felsefenin diğer alanlarla ilişkisi
Bilim ve Felsefe
- Bilim ve Felsefe insan aklının ürünüdür
- Her iki bilimde evreni açıklamak için çalışmalar yapar.
- Felsefe olması gerekeni işlerken, Bilim var olanı inceler
- Felsefe kurgusal ve tutarlı açıklamalar yaparken, Bilim deney ve gözlem
metodunu kullanır.
- Felsefede yığılma vardır ilerleme yoktur, Bilim ise durağan
değildir.
Felsefe ve Din
- Felsefe ile Din insanı ve evreni açıklamaya çalışır.
- Felsefe eleştireldir ve kuşkuya yer verir, Din ise eleştiriye ve kuşkuya yer
vermez.
Felsefe ve Sanat[
- Felsefe ile Sanat özneldir.
- Her iki dalda eleştiriye dayanır.
- Her ikiside yaratıcı zekaya dayanır.
- Her iki dalda insanı ve evreni açıklamaya çalışır.
- Felsefe hakikatı ararken, Sanat güzeli arar.
- Felsefe akla dayanırken, Sanat duygulara dayanır.