13 Mart 2016 Pazar

zehirli yılanların genel özellikleri

Türkiye’deki Zehirli Yılanlar
Son Güncellenme : 21 Ara 2012 19:56

Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki, bir yılanın zehirli yada zehirsiz olduğunu saptamak, çoğu kez uzmanlık gerektiren bir konudur Her ne kadar Türkiye’de bulunan yılanların zehirleri, sağlıklı bir insanı öldürecek kadar güçlü değilse de, yine de canınızı oldukça acıtabilir, bu bakımdan dikkatli olmak gerekir Şunu hiç aklımızdan çıkartmayalım ki; Hiç bir yılan taciz edilmedikçe insanlara saldırmaz ve ısırmaz, tersine insanlardan kaçar Ayrıca zehirli yılanlar, tarım alanları ve bahçelerdeki fare, köstebek gibi kemirgenleri yiyerek beslendiklerinden, çok faydalı hayvanlardır
Bu bakımdan bağ ve bahçelerinizdeki yılanları; ister zehirli ister zehirsiz olsun öldürmeyiniz.
VAGNER~1
Şeritli Engerek (Vipera xanthina), engerekgiller (Viperidae) familyasından sırt bölgesi genel olarak kül renginde ya da grimsi kahverengi bir engerek türü.
Özellikleri:Sırtta, baştan kuyruğa kadar uzanan siyah ya da koyu kahverengi büyük benekler bulunur. Bu benekler bazen birleşip baklava desenli, dalgalı ya da zikzaklı bir şerit oluşturur. Vücudun yan taraflarında da bir benek sırası bulunur. Başın üzerinde küçük siyah benekler ve arka kısmından yanlara doğru sarkan iki büyük siyah benek bulunur. Siyah renkli şakak bandı da açıkça görülür.Karın bölgesi sarımsı beyaz ve üzerinde küçük siyah noktalar bulunur.Boyları ortalama 70-80 cm (en fazla 150 cm) kadardır.Kendilerini koruma amaçlı saldırabilirler. Oldukça ağır hareket ederler ama saldırırken çok hızlı olabilirler. Sıkıştarilmadikça insanı ısırmayan zehirli bir yilandır. Zehirleri İnsanlar için tehlikeli olabilir. Yavru olanları bile yetişkin bir insanı devirecek kadar zehir taşır.
Yaşam alanları:Dağlarda, ormansız ve taşlık olan yerlerde yaşarlar. Bazen orman içi ve harabelerde de görülür. Yüksekliği 2000 metreye kadar olan yerlerde bulunabilirler.
Avlanma ve beslenme:Genel olarak küçük kemiriciler, diğer yılanlar, kertenkeleler ve kuşlarla beslenirler. Kemiricilerle beslendikleri için yararlıdırlar. Gündüzleri oyuklarda ve taş altlarında saklanan bu hayvanlar, avlanma işlerini gece yaparlar.
Üreme: Bir dişi 2-15 yumurta bırakır.

Boynuzlu Engerek (Vipera ammodytes), engerekgiller (Viperidae) familyasından sırt bölgesinin rengi genel olarak gri, sarı ve kahverengi renkli engerek türü.
Özellikleri:Boynuzlu engerek yılanının baş tarafında küçük yapıda boynuza benzer bir yapıları vardır ve bu nedenle bu ismi almışlardır. Küçük hayvan grubu ile beslenirler hatta diğer yılan türlerini bile yerler. Yaz ortalarında 10 – 14 kadar yavru doğururlar boyları takriben 1m kadar olur. Tehlikede olduklarını hissetiklerinde saldırırlar”Boynuzlu” denmesinin nedeni burun ucunun gergedan boynuzu gibi küçük ve yukarıya doğru olmasından. Sırtta ayrıca koyu kahverengi, baklava deseni benzeri zikzak desenler bulunur. beneklerin ortası kenarlara göre daha açık olur. Kuyruğun uç kısımları genç bireylerde sarımsı pembe renkli olur. Başın üst kısmında küçük ve belirgin benekler bulunur. Karın bölgesi sarımsı beyaz ve küçük benekli olur. Hareketleri oldukça yavaştır. Eylül-Ekim’den Mart-Nisan’a kadar kış uykusuna yatarlar. , Boyları genel olarak 50-60 cm (erkekler en fazla 90 cm) kadar olur.Üst çenelerinin ön tarafında, içi enjektör iğnesi gibi delik ve büyük zehir dişleribulunur. Zehirleri insan için tehlikeli olabilir. Ancak üzerine basılmadıkça veya rahatsız edilmedikçe insanı ısırmazlar. Eğer sıkıştırılırlarsa başlarını havaya kaldırarak tıslarlar ve kendilerini çok tehlikede hissederlerse saldırabilirler. Yunanca’da ammos kum, dytes gömülen anlamında. Bu hayvanın tür adına “ammodytes” denmesinin nedeni.
Yaşam alanları: Türkiye’de kumlu yerlerden daha çok küçük boylu bitkilerin altlarında, orman açıklıklarında, çalılık ve taşlık yerlerde yaşarlar. Yüksekliği 2000 metreye kadar olan yerlerde bulunabilirler.
Avlanma ve beslenme: Yüksek ve serin yerlerde gündüz, sıcak bölgelerde gece avlanır. Bilassa ay işığında çok sayıda ortaya çıkarlar. Besinlerini küçük kemiriciler, kuşlar, yılan ve kertenkeler teşkil eder. Kücük memeli türlerini önce ısırarak zehirlerler, sonra ölmesini bekler ve ondan sonra yutar. Kemiricilerle beslendikleri için yararlıdırlar.
Üreme: İlkbaharda çiftleşen dişiler, Ağustos ayında 5-14 kadar yavru doğururlar.
Türkiye’de yayılışı:Trakya, Batı, Kuzeydoğu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde habitatın uygun olduğu alanlarda dağılım gösterirler. Türkiye’de üç ayri altürünün yaşadığı bilinmektedir.

Koca Engerek (Vipera lebetina), engerekgiller (Viperidae) familyasından bir engerek türü.
Genel özellikleri: Sırt bölgesinin rengi genel olarak grimsi kahverengi ve bu rengin tonlarında olur. Sırtta bazı yerlerde birleşik koyumsu benekler (bazen belirsiz) bulunur. Bunların yanında (sırtın ortalarında) kenarları koyu renkli, iç kısımları tuğla kırmızısı ya da sarı renkte beneklerde bulunur. Başın üst kısmında bazen küçük siyah benekler bulunabilir. Kuyruk ucu sarımsı. Beyazımsı ya da pembemsi olan karın bölgesinde nokta halinde siyah benekler bulunur.
Yaşam şekli: Genel olarak fare gibi küçük kemiriciler, kertenkeleler, kuşlar, yılanlar ve çeşitli omurgasız hayvanlarla beslenirler. Kemiricilerle beslendikleri için yararlıdırlar. Avlarını sabahın erken saatlerinde ya da geceleyin avlarlar. Yemeden önce zehirleyerek öldürürler. Hareketleri oldukça ağır olan bu hayvanlar gündüzlerini daha çok dinlenerek geçirirler. Genel olarak canlı doğururlar (5-7 kadar). Bazı bölgelerde de yumurtlarlar (4-7 kadar). Yumurta 1 ay içinde açılır. Boyları 150 cm kadar olabilir. Bir engerek rekor kırıp 3 m 8 cm’ye ulaştı(İskenderun).
Yaşam alanı: Ovalarda, taşlık yerlerde, terk edilmiş evlerde, harabelerde, bahçelerde ve tarlalarda yaşarlar. Yüksekliği 1500 metreye kadar olan yerlerde bulunabilirler.
Dağılımı:Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da, Doğu Akdeniz bölgesinde habitatın uygun olduğu alanlarda dağılım gösterirler ve Türkiyenin zehri en ölümcül yılanları olarak bilinirler.

Ağrı Engereği (Vipera raddei), engerekgiller (Viperidae) familyasından sırt bölgesi genel olarak kül renginde ya da grimsi kahverenkte olan bir engerek türü.
Bu Türkiye’nin en zehirli engereklerinden biridir. Sırtta, baştan kuyruğa kadar iç sarımsı ya da tuğla renginde olan büyük benekler bulunur. Bu benekler bazen birleşip baklava desenli, dalgalı ya da zikzaklı bir şerit oluşturur. Vücudun yan taraflarında da bir benek sırası bulunur. Başın üzerinde küçük siyah benekler ve arka kısmından yanlara doğru sarkan iki büyük siyah benek bulunur. Siyah renkli şakak bandı da açıkça görülür. Karın bölgesi sarımsı beyaz ve üzerinde küçük siyah noktalar bulunur. Genel olarak küçük kemiriciler, diğer yılanlar, kertenkeleler ve kuşlarla beslenirler. Kemiricilerle beslendikleri için yararlıdırlar. Gündüzleri oyuklarda ve taş altlarında saklanan bu hayvanlar, avlanma işlerini gece yaparlar. Kendilerini koruma amaçlı saldırabilirler. Oldukça ağır hareket ederler ama saldırırken çok hızlı olabilirler. Boyları ortalama 70-80 cm (en fazla 100 cm) kadar olur.Dağlarda, ormansız ve taşlık olan, az bitkili yerlerde yaşarlar. Yüksekliği 1000-3000 metre arasında olan yerlerde bulunabilirler.Doğu Anadolu’da Kars, Ağrı, Iğdır, Hakkari ve Van civarında habitatın uygun olduğu alanlarda dağılım gösterirler.

Wagner Engereği (Vipera wagneri), engerekgiller (Viperidae) familyasından sırt bölgesi genel olarak kül renginde ya da grimsi kahverengi olan bir engerek türü.Sırtta, baştan kuyruğa kadar iç sarımsı ya da tuğla renginde olan büyük benekler bulunur. Bu benekler bazen birleşip baklava desenli, dalgalı ya da zikzaklı bir şerit oluşturur. Vücudun yan taraflarında da bir benek sırası bulunur. Başın üzerinde küçük siyah benekler ve arka kısmından yanlara doğru sarkan iki büyük siyah benek bulunur. Siyah renkli şakak bandı da açıkça görülür. Karın bölgesi sarımsı beyaz ve üzerinde küçük siyah noktalar bulunur. Genel olarak küçük kemiriciler, diğer yılanlar, kertenkeleler ve kuşlarla beslenirler. Kemiricilerle beslendikleri için yararlıdırlar. Boyları ortalama 50-80 cm kadar olur.Dağlarda, ormansız ve taşlık olan, az bitkili yerlerde yaşarlar. Yüksekliği 1200-2000 metre arasında olan yerlerde bulunabilirler.Kars’ta habitatın uygun olduğu alanlarda dağılım gösterirler.

Baran Engereği (Vipera berus barani), engerekgiller (Viperidae) familyasından bayağı engereğin Türkiye’de endemik olan bir alttürü.Sırt bölgesinin rengi genel olarak siyah ya da grimsi kahverengi. Kuyruk ucu sarımsı. Bazen sırt biraz açık renkli olur. Bu halde benekler zikzaklı olur. Genel olarak küçük kemiriciler, kertenkeleler ve çeşitli omurgasız hayvanlarla beslenirler. Kemiricilerle beslendikleri için yararlıdırlar. Boyları 55 cm kadar olur.Kısa boylu bitkilerin altında, taşlık yerlerde yaşarlar. Yüksekliği 400 metreye (bilinen) kadar olan yerlerde bulunabilirler.İsmini Türkiye’nin önde gelen herpetologlarından Prof. Dr. İbrahim Baran’dan almaktadır.Sakarya’da, Torosların Silifke civarındaki yerlerde habitatın uygun olduğu alanlarda dağılım gösterirler.

Kafkas Engereği (Vipera kaznakovi), engerekgiller (Viperidae) familyasından sırt bölgesinin rengi genel olarak siyah, gri, sarı ve kırmızı renkli bir engerek türü.Sırtın büyük bir bölümünü kaplayan ve baştan kuyruğa kadar uzanan zikzaklı bir şerit bulunur. Bu şerit bazen parçalı halde de olabilir. Vücudun yan tarafları küçük benekli ya da noktalı olur. Beyaz benekli olan karın bölgesinin rengi, siyah ve tonlarında olur. Genel olarak küçük kemiriciler, kertenkeleler ve çeşitli omurgasızlarla beslenirler. Kemiricilerle beslendikleri için yararlıdırlar. Boyları genel olarak 50-60 cm kadar olur.Yağmur ormanılarının taşlık bölgelerinde yaşarlar. Rutubeti yüksek olan yerleri severler. Yüksekliği 2000 metreye kadar olan yerlerde bulunabilirler.Türkiye’de sadece Hopa (Artvin) civarında yağmur ormanlarında habitatın uygun olduğu alanlarda yaşarlar.

Vipera Erivanensis (Küçük Engerek)
Genel Özellikler: Vücut boyu 50 cm kadar olan küçük bir engerek türüdür. Başın üstü karinasız pul ve plaklarla   örtülüdür. Gözbebeği dikey, sırt pulları karinalıdır. Sırt tarafı soluk kahverengi veya sarımsı olup,   kuyruk   sonuna kadar esmer kahverengi zikzak veya dalgalı bantlıdır. Gövde ve kuyruk yanlarında   da  küçük leke   sıraları mevcuttur. Alt tarafı sarımsı beyaz, siyah noktalı veya küçük lekelidir.Açık arazide otlu ve taşlı kısımlarda yaşar. Bazen ormanlık ve çalılıklarda da görülür.   Türkiye’deki   en küçük engerek türüdür. Esas besinlerini böcekler, nadiren kertenkele ve yılanlar   teşkil eder.  Besinlerini  önce zehirleyerek öldürür sonra yutarlar. Bir dişi 4-10 yavru doğurur.
Türkiye’deki Dağılım: Türkiye’de Kuzeydoğu   Anadolu Bölgesi’nde Kars ve Ardahan İlleri’nde Güneybatı Anadolu   Bölgesi’nde   de Elmalı civarında   yayılmıştır. Deniz seviyesinden 3000 m yüksekliğe çıkabilir.  Ülkemizde 2 ayrı   alt türünün yaşadığı   belirtilmiştir.
Çöl kobrası
Çöl kobrası (Walterinnesia aegyptia), Türkiye’nin Urfa civarindaki kurak alanlarda, Orta Doğu´da yaşayan bir kobra türü.
Özellikleri: Türkiye’de yaşayan tek kobra türüdür.Vücüt boyu 120cm`dir ve baş ince bir boyunla gövdeden ayrılmaz. Gözleri nispeten iri ve gözbebğı yuvarlaktır. Sırt pulları gövdenin ön yarısında ve kuyruk üstünde bariz karinalı, arka yarısında ise düzdür. Kuyruk altı pullarından bazıları tektir. Vücüt tek renkli parlak siyah veya siyahımsı kahaverengidir. Genç fertlerde sırtta eyer şeklinde açık renkli lekeler bulunabilir. Karin tarafı biraz daha açık tondadır. Ürktüğünde gövdesini yere yapıştırır ve başını gövde halkalarının altına sokmaya çalışır. Rahatsız edildiğinde kuvvetli tıslama sesi çıkarır ve ısırma gösterisi ile tehlikeyi uzaklaştırmaya çalişir.
Yaşam alanları: Seyrek bitkili çöl veya çölümsü, taşlık ve kumluk steplerde yaşar. Kalker taşli yamaçlarda da sık görülür. Ayrıca vadilerde, vaha ve terk edilmiş bahçelerde de rastlanır. Buralarda kaya yarikları ile bunlarin altlarinda ve küçük kemirici yuvalarında barınır.
Avlanma ve beslenme: Besinlerini küçük kemiriciler, kuşlar, kertenkele ve kurbağa türleri teşkil eder. Zehirli olan bu tür, avlarını zehirleyerek öldürür veya canlı iken yutar. Zehiri sinir sistemini tahrip ederek büyük acı ile ölüm neden olur. Zehirinin etkisi Hindistan’daki Gözlüklü Kobra türüne yakındır. Gizli yaşadığından insanları zehirleme olasılığı çok düşüktür.
Üreme: Yumurta birakır. Türün üreme biyolojisi hakkında fazla bilgi yoktur.
Türkiye’de yayılışı: Son yillarda Şanlıurfa il merkezinin batısındaki dağlık kısımda, kayalık yamaçlarda saptanmıştır. Ayni türün Şanlıurfa il merkezinin yaklaşık 50 km doğusundaki Tek Tek Dağları´nda bulunmakda dır.
Çukurbaşlı Yılan
Çukurbaşlı Yılan:
Pullu sürüngenler (Squamata) takımından, 2m kadar boyda, Doğu Karadeniz  dışında Türkiye’nin  hemen her tarafında bitkisi az olan taşlık yerlerde yaşayan, küçük memeli, kuş,  kertenkele ve diğer yılanlarla beslenen bir tür.

Kedi Gözlü Yılan:
Alanya’ da daha çok antik kentlerde görülür. 80 cm kadar boylanabilir. Yarı zehirli yılanlardandır. Zehir dişleri üst çenenin gerisinde yer alır ve küçüktür. Zehiri sadece yakaladığı avına etkilidir.


Çoruh Engereği
Çoruh Engereği (Vipera pontica)
Fakat ülkemizin kaybettiği ya da etmek üzere olduğu her değeri önemlidir.Çoruh engereği yani Vipera pontica kaybolmakta olan bu değerlerden birisi. Sadece Artvin’de, Çoruh nehrinin yakınlarında yaşayan bu yılan cinsinden yaklaşık 50 çift civarı kaldığı düşünülüyor. Kaybolmalarının en büyük nedeni zaten çok kısıtlı olan yaşam alanlarının yokedlilmesi ama ikinci büyük neden de Türkiye’deki ‘Yılan var lan anuna koyum ez gafasını ez’ zihniyeti.Sizden ricam etrafınızdaki insanlara biraz bu hayvanı anlatın, ve kaybolmakta olan değerlerimize sahip çıkmaları gerektiğini söyleyin. Ayrıca bu cins yılanların zararlı kemirgenlerin sayısını azalttığını da hatırlatın.Çünkü böyle şeyler kaybolduğunda bir daha geri gelmiyor…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder